İŞVEREN MARKALARININ GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİREN PEOPLE MAKE THE BRAND KONFERANSI, 2019’DA DA ALANINDA UZMAN KONUŞMACILARI VE ELE ALDIĞI KONULARLA YOĞUN İLGİ GÖRDÜ

Markayı inşa edenin insan olduğu fikriyle, işi insan olan her sektörden profesyonele, akademisyene, araştırmacıya, girişimciye ilham vermeye devam eden Türkiye’nin en önemli işveren markası konferansı People Make The Brand’in yedincisi gerçekleştirildi. Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen organizasyonlarından profesyonellerin katıldığı ve bu yılki ana teması “Psikolojik Sermaye” olan konferans, unutulmaz konuşmalara sahne oldu.
People Make The Brand’in yaratıcısı ve küratörü Evrim Kuran’ın açılış konuşmasıyla başlayan konferansın moderatörlüğünü bu yıl da Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan yaptı.
People Make The Brand 2019 Ana Sponsoru Garanti BBVA İç İletişim ve İşveren Markası Yöneticisi Feryal Kalafatoğlu Bozkurt, konuşmasında kurumları ortak akılla psikolojik sermayeyi geliştirecek bir insiyatife davet etti.
Konferansın konuşmacıları arasında yer alan eğitim bilimci, yazar Dr. Özgür Bolat, mutsuzluğun kriz haline dönüşmemesi için psikolojik sermayeyi duygusal sermaye ile beslemek gerektiğinin altını çizdi.
Konferansta, Universum Türkiye’nin En Çekici İşverenleri 2019 Araştırması’na dair önemli içgörüleri uluslararası karşılaştırmaları ile paylaşan Universum Stratejik Danışma Kurulu Başkanı Claudia Tattanelli konuşmasında; “Gençler, şirketlerde en çok profesyonel eğitim ve gelişime önem veriyorlar; kendilerini geliştirirken mutlu olmalarının sırrı ise liderleri tarafından desteklenmeleri” dedi.
Konuşmasında, pozitif psikolojik sermayenin bireyler, liderler ve markalar için olan önemini anlatan KFC Türkiye Genel Müdürü Tunç Tunaveli, fırtına dönemlerinde olumlu tavırlarını koruyan liderlerin, zorluklardan fırsatlar yaratabileceğine değindi.
Kendi hayallerinden yola çıkarak yarattığı Puduhepa ve Kız Kardeşleri markasının hikayesini anlatan girişimci Renan Tan Tavukçuoğlu, “Bir şeyi sadece hayal etmek gerçekleşmesi için yeterli değil, çaba da gerekiyor. Belki hayaller değişebilir ama çabalamaya devam etmek gerekiyor” diyerek katılımcılara ilham verdi.
Konuşmasında psikolojik sermayenin “umut ve iyimserlik” bileşenini ele alan iş insanı ve girişimci Gözde Akpınar, “Ben umuda inananlardanım. Mutlaka her kötü şeyden sonra iyi bir şey geliyor.” dedi.
Boston Orthodontics Kurucusu Dr. Elif Keser, hayattaki iniş çıkışları ekseninde “yılmazlık için gereken tavrı” anlattı ve sözlerine şöyle devam etti: “Kendi beynimizi, kendi yılmazlığımızı çalıştırarak bir sonraki düşüşün üstesinden daha rahat gelebiliriz.”
Avrupa Uluslararası Lider Kadın Ödülü sahibi öğretmen Dilek Livaneli, “Eğer umudunuz varsa korkmayın, deniz olmayan yerde umut olmak adına martı olun.” diyerek umutsuzluğu yok saymanın önemine vurgu yaptı.
Serdar Turan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide, sokak kültürü ve öteki gençliği anlatan gazeteci, yazar gazeteci, yazar Önder Abay, “Öteki gençlik, öfkeli gençlik diye tarif edilen gençlerin en büyük özelliği kendi kültürlerine bağlı olmaları. Bu gençler aynı zamanda diğer kültürlere de açıklar” dedi.
Geleceği hayal etme veya görselleştirmede, yeni bir işe, göreve, projeye başlarken veri ve içgörünün nasıl hizmet ettiğini anlatan Stepstone Genel Müdürü ve Universum Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Azoz, şunların altını çizdi: “Kontrol edemeyeceklerinizle vakit kaybetmeyin. Kontrol edebildiklerinizi görselleştirin ve senaryoları belirleyin.”
Psikolog, yazar Prof. Dr. Acar Baltaş, “İyi hayatın en iyi belirleyicisi tutumdur. Tutum problemleri fırsata dönüştürmenin anahtarıdır” diyerek psikolojik sermayenin “özyeterlilik” bileşenine değindi.